ÖZEL CECELİ OKULLARININ KURUCU GENEL MÜDÜRÜ NURTEN CECELİ ALKAN
Röportaj Rümeysa KAYMAKÇI
Uzun bir konferansın ardından dinlenmek yerine bizimle sohbet etmeyi kabul ettiği için Nurten Hanım’a teşekkür ediyoruz.Aklımıza geleni sorduk. O da kırmadı cevapladı. Size okuması kaldı. Buyrun, röportaj sizi bekliyor.
Merhaba Nurten Hanım. Hoş geldiniz.
Teşekkür ederim. Hoşbulduk.
Sizin kısa hayat hikayenizi kitaplarınızdan alacağız nasıl olsa. Sohbete hemen başlayalım istiyorum.
Tabi. Memnuniyetle.
Kadın-Erkek arasında bir kriz oluşturulmaya çalışılıyor diye düşünüyorum. Gerçek bir çatışma var mı yoksa bu kriz sunibir çatışma mı? Böyle bir kriz varsa bundan kim fayda sağlıyor?
Kadın ve erkekler arasında bir takım iletişim problemlerinin ve zaman zaman da çatışmanın olması bence insanoğlunun yaratıldığı günden beri vardır. (Gülüyor)Ancak son yıllarda yaşanan sıkıntılar daha su üstünde daha görünür oldu diye düşünüyorum.Birileri bu çatışmaları körüklüyor ya da daha görünür mü kılıyor? Olabilir, kadın ve erkek arasında bir savaş olursa bu en çok aile yapısına zarar verir. Ailenin zarar görmesinden de mutlaka sevinecek birileri vardır.
Bence öncelikle farklılıklarımızı kabul etmek ve ortak taraflarımız üzerine açıklıkla konuşmak lazım. Kadın ve erkek farklı ama bu fark bir araya geldiğinde çatışmayı değil Allah-u Teala’nın ifade ettiği gibi “tamamlanmayı” hedefleyen bir farklılık.Hz. Adem ve Hz. Havva yasaklanmış ağacın meyvasına ellerini uzatıncaya kadar kendilerini” bir”sanıyorlardı. Ne zaman yasak olanı yaptılar ayrıştılar ve farklı olduklarını fark ettiler çünkü cinsel organlarını gördüler. Ve ilk yaptıkları şey cinsel organlarını örtmek oldu. Çünkü farklı olanı örterek “öteki”ni ötelediler ve ortak olanı ön planda tutmaya çalıştılar. Biz de aynı şeyi yapmalıyız. Farklılıkları kabul etmeli ama ortak olan birinci kimliğimizi yani “insan” olmayı önemsemeli, öncelemeliyiz.
Allah kadına da erkeğe de ruhundan üfledi. Dolayısıyla kadın da erkek de hem Allah’ın indinde hem de kulların indinde en kıymetli ve saygıya değer olandır.
Erkeği kadın yetiştiriyor. Kadın-Erkek arasında yaşanan sorunun döngüsünü gerçekten kadın kendi mi oluşturuyor?
Birçok kadının kendi ayağına kurşun sıktığı kesin. (Gülüyor)Kadınlar oğullarını yetiştirirken ona “insan” değil “üstün, seçilmiş insan” muamelesi yapıyorlar. Oğullarına hizmet ediyorlar. Mesela kızlarından su istiyorlar ama 9-10 yaşındaki oğulları onlardan su isteyebiliyor ve anaları kalkıp onlara su getirebiliyor.
Akşam kızlarının evde oturmasını isterken oğulları gece yarısına kadar sokakta kalabiliyor ama atladıkları çok önemli bir konu var. Allah “zinaya yaklaşmayın “ayetini tek kadınlar için göndermemiş. Kadın erkek herkes için geçerli “zinaya yaklaşmayın” emri. Dolayısıyla anneler kalkıp bir bardak suyunu alamayan, hizmet edilmediğinde öfkelenmeyi hak gören, cinsellikle ilgili sorumluluğunun farkında olmayan evlatlar yetiştirerek problemleri nesilden nesile aktarıyorlar.
Aile içinde din ögesi hangi önem sırasında yer alıyor? Bugünkü evliliklerin en önemli üç açmazı ya da sorunu nedir? Din, Ahlak, Saygı hangisi en çok ihtiyaç? Belki kayınvalide, alışveriş ve tatil diyenler olabilir? :)“Dindar” ailelerde de kavga, aldatma vb. problemler artık görülmeye başlandı.
Bu soruya verilecek cevap “din” kavramına verdiğimiz mana ile çok ilişkili. Ben dini kulların dünya ve ahiret mutluluğunu yakalayabilmeleri için gönderilmiş öğretiler dizini olarak tanımlıyorum. O nedenle ben “dindar” ve “kavga”, “dindar” ve “aldatma” kelimelerini hiçbir şekilde yan yana kullanmak istemiyorum. Bence bir insan hem dindar hem de kavgacı olmaz. O dindar değildir dine ait bir takım şekilleri gerçekleştiren biridir. Bir insan dindarım diyorsa en dindar olan Hz. Muhammed bu konuda ne yapardı acaba diye düşünmek zorundadır.Mesela Hz. Muhammed Hz. Hatice ‘ye “Hatice kalk bana su getir” demiş olabilir mi? Kesinlikle dememiştir. O zarif, kibar insanın eşine böyle hitap etmesi hiç birimize olabilir bir şey gibi gelmiyor. Gelmiyor gelmesine ama beş vakit namaz kılan birçok insan birbirleriyle emir cümleleri ile konuşabiliyor.Din insanlara güzel ahlak kazandırmayı hedefler. Karşıdakineve kendine saygı duymak ahlakın temel öğretilerindendir. Dolayısıyla bir insan dindarım diyorsa güzel ahlaklı ve saygılı olmak zorundadır.
Cinsellik çok doğal, dürtüsel bir süreç. Özel olarak bilgilenmek ne kadar gerekli tam olarak emin değilim.Bugün yaşadığımız temel problemlerden biri pornografiye ulaşımın çok kolay olması nedeni ile zihinlerde cinsel ilişkinin normal sınırlarının aşılması ve fantazilerle ilgili beklentilerin artması. Bunun arkasında yine “zinaya yaklaşmayın” ayetinin çiğnenmesi var... Bence yapılacak en yanlış şey cinsellikle ilgili problemlerin eş dostla konuşulması ve onlardan çözüm önerisi beklemek olur.
Babanın baskın annenin silik olduğu bir evde büyüyen delikanlı evlendiğinde eşinin de annesi gibi baş eğmesini istiyor. Benzer evde büyüyen genç kız ise annesi gibi olmak, ezik, silik olmak istemiyor ama problemi çözecek becerilere sahip olmadığı için gösterdiği tavırlar eşine baş kaldırı mesajı olarak gidiyor.
Evliliğe hazırlık nasıl olmalı? Anne, baba, arkadaşlar, gazete sayfalarındaki köşeler, internet siteleri, filmler, kitaplar ve evlilik okulları yeterli midir?
En önemli okul, gençlerin içinde büyüdükleri evleridir. İnsan doğduğu günden beri gördüğü anne- baba modelini aynı zamanda eş modeli olarak örnekliyor. Mesela babanın baskın annenin silik olduğu bir evde büyüyen delikanlı evlendiğinde eşinin de annesi gibi baş eğmesini istiyor. Benzer evde büyüyen genç kız ise annesi gibi olmak, ezik, silik olmak istemiyor ama problemi çözecek becerilere sahip olmadığı için gösterdiği tavırlar eşine başkaldırı mesajı olarak gidiyor.
Bu nedenle ben en azından temel iletişim becerileri eğitimi almanın sağlıklı evlilik için olmazsa olmazlardan olduğunu düşünüyorum. Karşıdakini doğru dinleme, kendini doğru ifade edebilme ve problem çözme becerileri insanın hayatını kolaylaştırıyor.
Evliliğin en önemli unsurlarından olan cinsellik konusunda nasıl bilgi sahibi olunmalı? Cinsel cehalet ne şekilde giderilebilir?
Cinsellik çok doğal, dürtüsel bir süreçtir. Özel olarak bilgilenmek ne kadar gerekli tam olarak emin değilim.Bugün yaşadığımız temel problemlerden biri pornografiye ulaşımın çok kolay olması nedeni ile zihinlerde cinsel ilişkinin normal sınırlarının aşılması ve fantazilerle ilgili beklentilerin artması. Bunun arkasında yine “zinaya yaklaşmayın” ayetinin çiğnenmesi var. Ben cinsellikle ilgili öğretilmesi gerekenin, bir takım problemlerin varlığı, sebepleri ve çözüm yolları ile sınırlı olması gerektiğini düşünüyorum. Mesela vajinismus, mesela erken boşalma. Bunlarla ilgili bilgi sahibi olmak problemleri çözmeyi sağlar. Nereden öğrenilmesi gerekir? Sorusuna gelince birçok evlilik okulunda bunlar anlatılıyor. Eğer evlilik öncesi gençler bu konularla ilgili bilgiye sahip değillerse problem ortaya çıktığında bir uzman doktora başvurmalılar. Bence yapılacak en yanlış şey, cinsellikle ilgili problemlerin eş dostla konuşulması ve onlardan çözüm önerisi beklemek olur.
Tek çocuk bugünkü dindar ya da modern evliliklerin bir sorunu olabilir mi? Türkiye’nin geleceğini nasıl etkileyebilir?
Efendimiz “evlenin çoğalın” diyor. İki kişi evleniyor ve onlardan sonra insanlığa “bir” kişi kalıyorsa bu çoğalmak değil geri gitmektir. İki çocukla nüfus sabit kalır. Üç çocukla çoğalır. Dolayısıyla tek çocuk insan nesli için tehlikelidir.
Memnun olduk. Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Rica ederim, ben de memnun oldum.